Bilindiği gibi her yıl Ocak ayında belediyeler ilan reklam vergilerini tahsil ediyorlar. Alt ve üst sınırları 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile belirlenen vergiler her yıl belediye meclislerince bu sınırlar dahilinde kalmak üzere belirleniyor.
Derneğimiz bu yıl, üyelerimizden gelen talepleri de göz önüne alarak belediyelerin yapmış olduğu tarifeleri inceleme altına aldı. Bu amaçla üç Büyükşehir belediyesinden bilgi edinme hakkı kapsamında ilan reklam tarifelerini göndermeleri istendi. İstemimize ilk cevap İstanbul Büyükşehir Belediyesinden geldi. 17.10.2008 tarih ve 2378 sayılı Belediye Meclisi Kararı ile belirlenerek yürürlüğe girmiş olduğunu da bu yazı ile öğrenmiş olduk.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ilan reklam vergisini düzenleyen tarifesi iki aşamadan oluşuyor. Maktu uygulanacak ilan reklam vergisi ve asma bakım tahsis ücreti.
Belediyelerin asma bakım tahsis ücreti alıp almayacakları konusu uzunca bir süre tartışma konusu idi. Ancak, Danıştay’ın 2004 yılında yürürlüğe giren 5216sayılı kanun hükümlerini yorumlayarak verdiği son kararında belediyelerin Yasa’da belirtilen alanlardaki ilan ve reklamlardan asma tahsis ve bakım ücreti alma yetkilerinin sınırı belirlendi. Danıştay kararına göre; “5216 sayılı Yasa belediye gelirlerini de düzenleyen gelir yasası niteliğinde olmadığından ve yasada ücretin ne şekilde, hangi şartlarda alınacağına dair bir düzenleme bulunmadığından, asma tahsis ve bakım ücretinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97. maddesi uyarınca hizmet karşılığı olarak belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre alınması mümkündür.
Bu durumda asma tahsis ve bakım ücreti istenebilmesi için ilgilinin isteğine bağlı olarak ilan ve reklam konulan yerin ana arterde veya belediyenin özel mülkü olması nedeniyle belediyece tahsis edilmesi veya ilan ve reklamın asma ve bakım hizmetinin belediyece yapılması gerekmektedir.
Ancak; Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve anayolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı sağlamak kanun gereği büyükşehir belediyelerinin görevi olduğundan bu yerlere, bu yerlerde bulunan panolara, ağaçlara, belediyeye ait otobüs duraklarına, çöp kutularına, büfelere veya bu yerlere dikilen direklere asılacak ilan ve reklamlardan tahsis bakım ücreti alınabilmesi için ilgilinin belediyeden herhangi bir hizmet talebinde bulunması gerekmektedir.
Büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu alanlarda cephesi olan binalar üzerinde bulunan ilan ve reklamların bakım ve onarımı ise kanun gereği Büyükşehir belediyelerine ait olmadığından ve Büyükşehir belediyelerinin kentsel tasarım projelerine uygun yetkili olduğu alanlara cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymaya bu yapılardaki ilan ve reklam vergilerini tahsile ilan ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemeye yetkili olmaları ve bu yetkiler nedeniyle ilan ve reklamların asılmasına izin vermeleri belediyenin asma tahsis ve bakım hizmetinde bulunduğunu göstermeyeceğinden, bu yerlerde bulunan ilan ve reklamlar nedeniyle asma tahsis ve bakım ücreti istenebilmesi için belediyece tahsis edilmiş bir ilan panosu bulunması ya da asma ve bakım hizmeti yapılmış olması gerekmektedir.”
Danıştay’dan bir diğer karar da ışıklı reklam tabelaları ile ilgili. Bir reklam panosunun ışıklı olabilmesi için, reklamın üzerinde ya da panonun içinde ışık sistemi bulunması gerekiyor. Örneğin, bir alışveriş merkezinin bina dış cephesinde bulunan panonun aydınlatılması sadece bina dış cephesinin aydınlatılması ile yapılıyorsa panonun ışıklı reklam tabelası olarak vergilendirilmesi mümkün olmuyor.
Belediyelerin istediği vergi ve ücretleri Danıştay’ın bu kararları ışığında inceleyerek, yapılan tahakkuka 30 gün içerisinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açmak mümkün. Üstelik tahakkuka açılan dava ödemeyi durduruyor…
Av. Ayşe Z. AYDIN
ARED Genel Koordinatörü
Açıkhavada Haberler / Şubat-2009